tag:blogger.com,1999:blog-25682755903338428822024-03-13T06:51:28.367+03:00mynameismelismnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.comBlogger411125tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-52101258468001102382016-10-11T09:45:00.001+03:002016-10-11T09:45:37.944+03:00John Legend - All Of Me (De Hofnar Bootleg)<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/JOlCUtxQW0Y" width="480"></iframe><br /><br />
<br /><br />
Bugünün anlamlı ve önemli parçası da bu olsun...<br /><br />
Evrencim sana da mesajım olsun!mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-6362061894702844182016-07-29T11:40:00.000+03:002016-07-29T11:40:03.981+03:00Bizim Sığacık<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Bunca olay yaşanıyor memlekette, yer yerinden oynadı; çakma darbe, şu bu neyse... Canım hiçbirini yazmak istemiyor. Bunlarla yatıp bunlarla kalkmaktan, şuraya mı göçsek buraya mı kaçsak düşüncelerinden fenalık geldi içime. Klasik Türk insanı olarak klasik Türk ifadesini tüm kaderciliğimle kullanıyor ve "hakkımızda hayırlısı" diyorum...<br />
<br />
Hayatın ya da ülkenin daha sakin taraflarına dalarak aylar sonra yine blogla buluşuyourm..<br />
Bizim Sığacık bu yıl evrim geçirmiş; yok "olan olmuş". Sağdan sola kendimizi attığımız, şundan 2 yıl önce bir pastane dahi bulunmayan Sığacık'ta bu yıl akşam arabayı park edecek yer; köylü pazarında adım atacak yol bulamadık. Teyzelerin Ege şivesiyle ikram ettikleri mis dolmaların böreklerin yerine, incik boncuk dolu standlar sokaklara sığmaz olmuş. İncik boncuk sever biri olarak bundan çok şikayetçi olmasam da toplamda belki de 25 standın oluşturduğu yayıla yayıla gezdiğimiz pazarda, her sokakta yepyeni ama hala mutlu ve umutluyum ki elyapımı birşeylerle karşılaşmak çok şaşırttı beni.<br />
Olayı sakin şehir olmaktı ki bence birkaç sene içinde - böyle giderse- alaçatı'nın rakibi olacak sanki.. Yıllarca ayıla bayıla gittiğim Alaçatı'ya son 2 senedir adım dahi atmamış olmam; bizim sakin şehirce nasıl karşılanır acaba? Melis bize de gelmez sonra mazallah deyip de adım atmaya çekinilmeye başlayan bizim Sığacık kendine çeki düzen verir mi ki?<br />
<br />
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-8Xgi2Ll85dw/V5sWNKcpNQI/AAAAAAAABCg/PXvmy6Nwnvc3FYS2R9eJ5XOWuXuVurFkwCLcB/s1600/image1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="190" src="https://3.bp.blogspot.com/-8Xgi2Ll85dw/V5sWNKcpNQI/AAAAAAAABCg/PXvmy6Nwnvc3FYS2R9eJ5XOWuXuVurFkwCLcB/s200/image1.JPG" width="200" /></a>Sığacıkta geçirdiğim kısmı şoku orada bırakarak ama elimde mavi lapis taşlı kolyem ve birçok incik boncuğum ve hatta şalvarlarımla (!) döndüm deli şehir İstanbula. Lapis Lazuli taşı kolyemi yıkadım pakladım, kötü enerjilerden arındırdım ve taktım bugün boynuma.<br />
http://www.enerjiverentaslar.com/2011/06/lapis-lazuli-tasi-ve-yararlari.html<br />
<br />
İtiraf ediyorum şu an dışarıdan alınacak tüm manevi desteğe yine-yeni-yeniden ihtiyacım var. Bu ruh halimi benden uzak tutacak ne varsa yakınımda olması hayırlı olur zannımca! Şimdi üzerine yük mü aldı ne oldu bilmiyorum ama bu lapis lazuli kolye bir süre beni tedavi etmekle yükümlü...<br />
<br />
<br />
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-26014891100005416902016-03-11T09:58:00.002+02:002016-03-11T09:58:45.659+02:00Neyi bekliyorum?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div align="left" class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-qj7TKbVn-O8/VuJ4vzFVjYI/AAAAAAAABCQ/YAaMTQQViVoZKyuI6QPcvic8ZFtov-wAQ/s1600/22119308a181ef8519b1fe61dfe4121a.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-qj7TKbVn-O8/VuJ4vzFVjYI/AAAAAAAABCQ/YAaMTQQViVoZKyuI6QPcvic8ZFtov-wAQ/s1600/22119308a181ef8519b1fe61dfe4121a.jpg" /></a></div>
Biri beni alsa, çoook uzaklara götürse...<br />
Biraz orada bıraksa.<br />
Yanımda kimse olmasa.<br />
Dursam sadece, düşünsem, anlasam.<br />
Sonra gelsem yine kaldığım yere.<br />
Bildiklerime.<br />
Yepyenilenmiş olsam. Devam etsem kaldığım yerden, yenilenmiş halimle.<br />
Neden mola haklarımı kullanamıyorum ben hiç? <br />
Neden çok iyi hissederken bir anda düşmeye başlıyorum?<br />
Nedir hep yüksekte kalabilmenin sırrı?<br />
Neden kararlarımı sorgular, kendimi hırpalar buluyorum şimdi?<br />
Niye eskisi kadar hızlı hareket edemiyorum artık ben?<br />
Uzaklaşmak istiyorum herşeyden ve herkesten.<br />
Benim gitme zamanım çoktaan geldi bulunduğum yerlerden, neyi bekliyorum?<br />
<br /><br />
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-8530501734190158012016-01-28T08:52:00.003+02:002016-01-28T08:53:12.698+02:00Güçlü Kadınlar<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Kendimi hiç "güçsüz kadın" olarak hissetmedim: Hep emin oldum attığım adımlardan. Geçtiğim dönemde çok sorgulasam da bu durumu son zamanlarda pek de gündemimde değildi. Bu yazıyı okuyunca evet dedim yine, kadın olmak çok güzel. Güçlü kadın olmaksa çok daha güzel...<br />
----<br />
<br />
<br />
Güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen.<br />
<br />
<br />
Onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler. Evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar. Bir erkeğe mecbur kalmadan hayatlarını da devam ettirebilirler. Faturalarını da kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar. Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler. Özgürlüğü severler, dik durmayı da, güçlüdürler çünkü.<br />
Aşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerinde problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.<br />
Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü. Para var mı, iş yerinde sıkıntı mı oldu, birine canı mı sıkıldı, hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği. Çünkü istemezler kimse onlara acısın.<br />
Sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz. Bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Eskaza dayanamayıp sorunları paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar! Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber.<br />
Sonra bir dosttan, eşten ya da tanıdıktan duyarlardı ki onu terk eden adam gitmiş erkeğe muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış. Erkekler çok severler böyle kadınları. Birinin onlara muhtaç olduğunu görmek birçok duygusunu okşar erkeğin. Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.<br />
Mesela fatura falan yatıramazlar, anlamazlar çünkü. Nerden yatırılır onu da bilmezler. Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı. Hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o mağaza, bu mağaza gezerler. Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar. Akşam eşleri eve geldiğinde bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar. En kötü ihtimal dışardan yemek söylerler. Zayıf kadınlar, doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar. Huysuzluk da ederler ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine. Hiçbir şeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar. Pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler. Kocasının ve sevgilisinin hayatlarını da karartırlar. Erkekler bu kadınları asla terk edemezler. Çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır. Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur. Koruyup kollanmalıdır her an o!<br />
Zayıf kadınlar hiç çökmez, buruşmaz ve yıpranmazlar. Ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır!<br />
Ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar.<br />
<h5>
<strong>Aylin Kotil</strong></h5>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-48976734733657307782015-12-21T10:47:00.000+02:002015-12-21T10:47:18.513+02:00Denge şaşkınlığı<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="border-image: none; clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-TdhXSXQjOEI/Vne3rgGeBFI/AAAAAAAABCA/csfRt2ZwAB0/s1600/Denge.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="214" src="http://1.bp.blogspot.com/-TdhXSXQjOEI/Vne3rgGeBFI/AAAAAAAABCA/csfRt2ZwAB0/s320/Denge.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="border-image: none;">
İtiraf ediyorum bu yıl kendimi "denge" konusunda "biraz" sorunlu hissettiğim bir yıldı. Birçok konuda kendi dengesizliğime kendim bile şaşırdım.</div>
<div style="border-image: none;">
Şimdi tek tek olayları yazmak ya da detay vermek enteresan olacak tabii o yüzden bu blog tarihine kısaca 2015 yılını "denge şaşkınlığı" yılı olarak geçebilirim...</div>
<div style="border-image: none;">
<br /></div>
<div style="border-image: none;">
Bu yılın benim yılım olmayacağını tahmin etmiştim, hazır değildim benim yılım olmasına. Ama 2016 ve sonrası için çok güzel hazırladı beni sağolsun... </div>
<div style="border-image: none;">
<br /></div>
<div style="border-image: none;">
2015 benim yılım değildi derken aslında haksızlık da etmek istemem, bana hiç bilmediğim duyguları da yaşattı. Öğretti, anlattı, anlamadıkça ya da anlamak istemedikçe uğraşmaya devam etti. Hayatımda hiç unutmayacağım günleri yaşadım. Hiç bilmediğim bir "melis"le tanıştım. Bu yıl kendimi daha çok didikledim, etrafımdakleri daha az. Uzun zamandır kendimle uğraşıyorum zaten ama bu yıl gerçekten daha farklı hissettim hep.</div>
<div style="border-image: none;">
<br /></div>
<div style="border-image: none;">
Şimdi 2015 muhasebesi yapmak için yazmaya başlamamıştım aslında, neden bu yöne gittim bilmiyorum. Önümüzdeki günlerde daha ciddi bir hesaplaşmaya başlarım sevgili blog... </div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-49425577260276492562015-10-01T10:32:00.001+03:002015-10-01T10:32:20.378+03:00Başlık ne yazılmalı ki böyle bir şiire?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="text_exposed_root text_exposed" id="id_560cdf3d542085770813454">
Ay'sız, dolunaysız, ıssız bir gece.<br /> Sahte uykular, göstermelik eşe dosta,<br /> kandırmak için bedeni bir de...<br /> Gözlerime doluşmuş bakıyor su perileri. <br /> Hepsinin elinde rengarenk şifon kurdelalar,<span class="text_exposed_hide">...</span><span class="text_exposed_show"><br /> dizmek için dilek ağacına bir bir,<br /> göndermemi bekliyorlar kendilerini. <br /> Keder değil bu, yanlış anlama,<br /> sevmenin sıvı hali, sen hali, son hali...</span><br />
<br />
<div class="text_exposed_show">
Sen ki, 'benimsin' diyemediğim,<br /> her hücreme ekip de besleyemediğim, büyütemediğim...<br /> Kim bilir, <br /> Belki de günün birinde bulurum seni bir çileğin kokusunda,<br /> ya da hep bahsi geçen incir ağaçlarının altında.<br /> Adın dilimde kalır, bal tadında,<br /> incinirsin diye yutkunamam.<br /> Devrilir tüm cümleler sözümde sana doğru, <br /> tutup kaldırmaya kıyamam...<br />
Funda Öner<br />
<br />
***<br />
Yine dokundun içimde incecik bir yere. Nasıl da güzel yazıyorsun ve anlamlı.... <br />
</div>
</div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-79276201150327157222015-08-18T13:59:00.001+03:002015-08-18T13:59:06.564+03:00Bu yazıyı hiç unutmamalıyım...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<b>Hayat bir çocuğa nasıl anlatılmalı?</b></div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-YlbWV1c9b9U/VdMP0gBLi3I/AAAAAAAABBs/hhD7zSlMNuU/s1600/Wilo0291.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="http://4.bp.blogspot.com/-YlbWV1c9b9U/VdMP0gBLi3I/AAAAAAAABBs/hhD7zSlMNuU/s200/Wilo0291.JPG" width="200" /></a>Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, ‘Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum’ dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl ve…rmesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım: Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı ‘insan yetiştirmek’ olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını… Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden ‘neden ben değil de o?’ demeden…</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu. Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını. Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp da kendini yönlendirmeyi bulmasını. Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla. Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine… Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğ<span class="skimlinks-unlinked" style="border: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: inherit; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">ret.Alın</span> terine saygıyı öğret ona. Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğ<span class="skimlinks-unlinked" style="border: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: inherit; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">ret.Kendi</span>doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret,başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı… Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini <span class="skimlinks-unlinked" style="border: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: inherit; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">anlat.Hayat</span>ı sorgulamayı öğret ona…</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını. Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret. Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı… ‘İstemiyorum’, ‘hayır’ demeyi öğret ona, istediğinde ise ‘istiyorum’ demeyi. Sevdiğinde ise ‘seni seviyorum’ diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını… Sorgusuz sevmeyi…</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
El yazısı ile notlar yazmayı… Lafı dolandırmamayı… Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona. Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını. İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret… Ama en çok da kendini sevmesini öğret… Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini…</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini… Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını… Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona… –</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div style="background-color: #edf6fe; border: 0px; color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 21.125px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Aylin Kotil</div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-60973008329151356482015-08-06T13:36:00.002+03:002015-08-06T13:36:37.009+03:00none of it matters, but it does<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Bugün ne zor, sıkıcı, bunaltıcı bir gün.<br />
Yine karmakarışık oldu herşey. Kırık dökük her yer. Ben kırıyorum, döküyorum, sonuna kadar hem de.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-W88KkfvMQFc/VcM4iwA0K_I/AAAAAAAABBY/YE_o3a8Hlt0/s1600/81045-Confused%252Bquotes.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://1.bp.blogspot.com/-W88KkfvMQFc/VcM4iwA0K_I/AAAAAAAABBY/YE_o3a8Hlt0/s320/81045-Confused%252Bquotes.jpg" width="320" /></a></div>
<br /></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-81346599196485587952015-07-29T16:45:00.001+03:002015-07-29T16:45:05.946+03:00derin<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Unutmayacağım bir pazartesi yaşadım bu hafta.<br />
İncecik, o en sevdiğim kadeh camı gibiydim. Yere düşmesine, darbe almasına bile gerek olmadan; dokunulduğu anda kırılacak gibi.<br />
Dokundukça, tuz buz oldum. Bazen bir elin yaklaştığını hissettiğim anda parçalara ayrıldım. İçimdekiler döküldü dışarıya. Ben istemedikçe daha çok döküldü. Gözyaşlarım dışarı akamıyorsa içeri aktı. Ağzımdan kelimeler çıkmadı, içim çığlık attı..<br />
Bazen insan tutamıyormuş kendini. Zorlasa da uğraşsa da olmuyormuş.<br />
Ben kendime maksimum hakim olan insan, ben mantık ne derse onu yapan, karar verip uygulamaktan mutlu olan, gurur duyan ben... Ne kendime, ne kalbime, ne ruhuma ne de beynime hakimdim.<br />
<br />
Bu sabah uyandım, daha mutlu. Aklıma güzel birşey geldi. Demire öğreteceğim belki de hayatta öğretmeye çalışacağım en güzel şey. Ben yeni anladım; o öyle yaşasın. Derin, çok derin, sonsuz, sınırsız...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-niAkjexPOhY/VbjYqg34RwI/AAAAAAAABBI/wvpFGSPTACo/s1600/bars-10.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="244" src="http://4.bp.blogspot.com/-niAkjexPOhY/VbjYqg34RwI/AAAAAAAABBI/wvpFGSPTACo/s320/bars-10.jpg" width="320" /></a></div>
<br /></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-79206809446786244602015-05-20T12:38:00.001+03:002015-05-20T12:38:52.548+03:00Röyksopp - Here She Comes Again (Viduta Remix)<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/6gTL5hzobt4" width="480"></iframe>mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-87515054627079644452015-05-05T11:46:00.001+03:002015-05-05T11:46:28.450+03:00Mevlana'dan<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<b><span style="color: #333333; font-family: "Verdana","sans-serif"; font-size: 9.0pt; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: TR; mso-fareast-theme-font: minor-latin;">Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa
düne ait şimdi yeni şeyler söylemek lazım...</span></b><br />
<b><span style="color: #333333; font-family: "Verdana","sans-serif"; font-size: 9.0pt; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: TR; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span></b>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-OXsI2-HB_X4/VUiDR_Sn66I/AAAAAAAABA4/eCFMMmQhL7E/s1600/Sailing%20Yacht%20Kokomo%20III%20-%20Photo%20of%20her%20Underway%20at%20Sea.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-OXsI2-HB_X4/VUiDR_Sn66I/AAAAAAAABA4/eCFMMmQhL7E/s320/Sailing%20Yacht%20Kokomo%20III%20-%20Photo%20of%20her%20Underway%20at%20Sea.jpg" width="220" /></a></div>
<b><span style="color: #333333; font-family: "Verdana","sans-serif"; font-size: 9.0pt; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: TR; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span></b></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-68811918562603256772015-04-03T10:39:00.003+03:002015-04-03T10:39:39.132+03:00Bağ<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
En güzeli de evrenle aramızdaki bu bağ. Alttaki postta hiçbirşey yokken yazmıştım. Oysa ki varmış ve belki de ben yine hislerimi anlamakta gecikmişim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-GnsRGvVTbCY/VR5DlixB2YI/AAAAAAAABAc/Og_YGM8R_JE/s1600/47132dd91fca5abd72a9d9709887e3cc.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-GnsRGvVTbCY/VR5DlixB2YI/AAAAAAAABAc/Og_YGM8R_JE/s1600/47132dd91fca5abd72a9d9709887e3cc.jpg" height="320" width="226" /></a></div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-42036527124751660512015-04-01T12:05:00.002+03:002015-04-01T12:05:17.855+03:004 Anlaşma<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi gerçekten. Üzerinden çokca zaman geçti ama durup dururken aklıma geldi yine...<br />
Vardır bunda bana evrenin bir mesajı diyerek hatırlatıyorum yine kendime 4 anlaşmayı...<br />
<br />
<br />
<ul style="text-align: left;">
<li>Kullanılan sözcüklerin özenle seçilmesi</li>
<li>Hiçbirşeyin kişisel algılanmaması</li>
<li>Varsayımda bulunmamak (en zorlayıcı benim için!)</li>
<li>Yapabildiğinin en iyisini yapmak....</li>
</ul>
<div>
5. anlaşma da var ve ben hala okumadım. Demek ki önce bu 4'ünü başarabilmek lazım.</div>
<div>
Çalış mls...</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FC0vdf0RIP8/VRu0nE_z7iI/AAAAAAAABAM/q8kJoj70hyA/s1600/67165.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-FC0vdf0RIP8/VRu0nE_z7iI/AAAAAAAABAM/q8kJoj70hyA/s1600/67165.jpg" height="320" width="219" /></a></div>
<div>
<br /></div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-22212087742517455412015-03-20T14:52:00.001+02:002015-03-20T14:52:43.334+02:00Robbie Williams - My Way [HD] Live At Royal Albert Hall, Kensington, Lon...<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/XYLOAay_2MQ" width="480"></iframe><br /><br />
<br /><br />
Güneş tutuldu bugün.. Yeni başlangıçlar günü...<br /><br />
Bu şarkı tam da denk geldi.<br /><br />
Bu mudur? Budur...<br /><br />
<br />mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-79779023533694453052015-03-20T14:19:00.000+02:002015-03-20T14:19:04.550+02:00Lou Reed - Perfect Day<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="https://www.youtube.com/embed/QYEC4TZsy-Y" width="459"></iframe><br />
<br />
<br />
Hep iyi gelir...<br />
<br /></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-86706345130867042972015-03-20T14:10:00.001+02:002015-03-20T14:10:20.452+02:00Run Lola Run<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-lmr6yATehUA/VQwN6FyMLlI/AAAAAAAAA_8/YxZlycNBANs/s1600/Run%2BLola%2BRun.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-lmr6yATehUA/VQwN6FyMLlI/AAAAAAAAA_8/YxZlycNBANs/s1600/Run%2BLola%2BRun.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
Koşa koşa gidesim var!<br />
Gerçekten!<br />
<br /></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-48720197062660859932015-02-23T09:15:00.000+02:002015-02-23T09:15:25.666+02:00Kırlangıçlar<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-m46ui3PyCPY/VOrSO258SYI/AAAAAAAAA_Q/vfhF4HQ3P-g/s1600/IMG-20150221-WA000.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-m46ui3PyCPY/VOrSO258SYI/AAAAAAAAA_Q/vfhF4HQ3P-g/s1600/IMG-20150221-WA000.jpg" height="320" width="178" /></a></div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Trebuchet MS', Trebuchet, Verdana, sans-serif; font-size: 13.1999998092651px; line-height: 18.4799995422363px;">"Uçabilme kabiliyetleri ile birlikte ruhsal bir yolculuğu, ruhun hafifliğini, umudu ve güzelliği simgelerler."</span><br />
<br />
Sonunda kavuştum...<br />
Bunca yıl heves ettim dövmeye ve sonunda çok sevdiğim bir dövmeyi, koluma yaptırma cesaretini, gücünü ya da her neyse onu buldum.<br />
<br />
2 gündür çok mutluyum, evire çevire bakıyorum...<br />
<br />
Krlangıçlar, hoş geldiniz hayatıma...<br />
Baharın müjdecisi,<br />
Umut ve neşe kaynağı,<br />
Şans getiren kırlangıçlar...<br />
<br />
<br />
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: 'Trebuchet MS', Trebuchet, Verdana, sans-serif; font-size: 13.1999998092651px; line-height: 18.4799995422363px;"><br /></span>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-54197763121828247982015-02-05T23:45:00.001+02:002015-02-05T23:45:35.153+02:00Keane - Somewhere Only We Know<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="https://www.youtube.com/embed/Oextk-If8HQ?list=RDu2hYn_4yuhc" width="459"></iframe><br />
<br />
<br /></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-54831461807085525242015-01-26T10:04:00.001+02:002015-01-26T10:04:51.411+02:00Gezegenlerde gezenler<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Babamım tuhaf bir lafı vardır "hayat zor olmasaydı bu kadar güzel olmazdı" diye. Ne gariptir ki hayatımın çok güzel olması gerekirken ben pek öyle hissetmiyorum.<br />
İşlerin yoluna girdiği gün yok gibi birşey...Sürekli mücadele gerekli, işler iyi gidiyorsa evde birşeyler oluyor. Evde keyfimiz yerindeyse hayatıma değen insanlarla sorunlarım oluyor. Ev iyi, iş iyi, insanlar iyiyse okulda birşeyler oluyor...<br />
Diyeceğim şu ki, 2015'e birsürü plan program yaptım; hedef koydum, doya doya yaşadığım bir yıl olsun dedim; 26 gündür yine mücadele içindeyim!<br />
<br />
Bak evrencim; gittim Zeynep'e. Anlattı herşeyi. <br />
Biliyorum Satürn'ü diktin başıma. Pluton da yanında... Çalış diyorlar bana hem de 2023'e kadar. Hayatı kontrol edemeyeceğimi öğretecekmiş bana Satürn; gerekirse şiddet kullanarak! Dengeyi evrenin sağladığını; benim yüzüme gözüme bulaştırdığımı da. <br />
Hayatı bazen film gibi seyretmeliymişim ya da bir resme bakar gibi...<br />
Nisan'da ay tutulması ve bir büyük bir bitiş. Eylül'de güneş tutulması ile büyük bir başlangıç! Bu başlangıç kariyer ile ilgili olacakmış ve yurtdışı bağlantılı. Belki de en çok ihtiyacım olan şey...<br />
Bakalım 2015 neler yapacak bana ve belki de ben ona :P<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-18337512217533394822014-12-18T10:47:00.001+02:002014-12-18T10:47:27.654+02:00Ne aradığını bilmeyen...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
"Ne aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz" demiş bilge biri...<br />
<br />
Quantum, evren, enerji ya da her ne ise dün kanıtladı kendini bana.<br />
? kafam karışık<br />
? uyumalıyım<br />
? darmadağınık herşey / toplayamıyorum<br />
? canım birşey yapmak istemiyor<br />
? gidebilsek çok uzağa, istediğimiz zaman dönmek üzere...<br />
<br />
Çok depresif bir yazı biçimi sanırım. <br />
Bu kadar dağıldıktan sonra toplamak için ne yapmak lazım? Önce toplama gücünü içinde hissetmek galiba. Hissediyor muyum o gücü? Derinlerde bir yerde durup hayretler içinde bana baktığını biliyorum. Ama yakınımda hissetmiyorum, belki de hayatımda ilk kez, yakınlaşmasını da istemiyorum.<br />
İnancımı mı kaybettim? Hayır, gücün yanıbaşında. Duruyor, görüyorum. Çıkmasın yukarı. Ben hazır olunca çağırırım onları.<br />
Yakında hissettiğim ne peki? Bilmem, daha önce yaşamamıştım bu hissi sanırım. Bildiğim ama çok tanımadığım biri olarak hareket etmek... O an nasıl istiyorsam öyle davranabilmek, konuşmak ölesiye, ağlamak hatta... İçimdeki çocuk. Tanıştım. Sınırları zorlamayı denedim. Çoğunu başardım. Ne oldu ki? Yoruldum mu? Fazla mı geldi? Az mı yoksa? Alışık değilim dedim, anlayamadı. <br />
Benim tanıdığım ben, pes etmez. Ama ettim. O da sınırdı belki, onu da geçtim.<br />
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-61925905485473754992014-12-18T10:02:00.001+02:002014-12-18T10:02:18.257+02:00Hoobastank - The Reason<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/fV4DiAyExN0" width="480"></iframe><br />mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-34648104752400819532014-12-01T17:05:00.001+02:002014-12-01T17:05:57.001+02:00Hümeyra - Kirli Beyaz Kedi (Unutursam Fısılda Film Müzikleri)<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/X8hBR2soTeI" width="480"></iframe><br /><br />
<br /><br />
En az 6 yıldır Pazar günü sinemaya gitmemişimdir herhalde. Bu pazar kırdım şeytanın bacağını da darma duman etti beni yine Çağan Irmak. <br /><br />
Duyguyu yansıtmak denen birşey varsa işte bu adam başarıyor bütün filmlerinde bu yansımayı. Castın doğru seçimi midir, yönetmenin yeteneği midir bilemiyorum ama bugüne kadar hiçbir filminde şaşmadı bence başarısı. Hep aynı yoğunlukta...<br /><br />
Müzikleri - ki Kenan Doğulu'nun yaptığına hala inanamıyorum- çok güzel...<br /><br />
Yine seyretmek istiyorum. Yine ağlamak istiyorum galiba.<br /><br />
Ne güzel mesajlar verdin bana film, bir bilsen...<br /><br />
<br /><br />
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-10490687835029066392014-11-12T09:24:00.001+02:002014-11-12T09:24:31.751+02:00Error<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Çok anlamlı bir röportaj. Ama nedense son 3 soru bana çok tanıdık birini hatırlattı.<br />
Herkes erorru farklı yerden veriyor demek ki...<br />
<br />
<br />
<strong>İnsan başkası için yaşamayı nasıl bırakabilir? </strong>- Başkası için yaşadığında vücut 'error' veriyor, "Pardon kendin için yaşayacaksın" diyor. Metin Hara'nın kitabında <span style="color: red;">"Bencillik önce ben demek değildir, bencillik sadece ben demektir"</span> diyor. Önce ben demek gerekiyor, önce ben demezsen, başkasına da diyemezsin. Çok tuhaf bir yolculuk. Bir sürü şeyi içinde yaşıyorsun. <br /><b>- Uzun yıllardır yoğun bir tempoyla çalışıyorsunuz, kendinizi tanımaya fırsatınız da olmamış galiba?</b>- Üniversiteye gidiyordum çalışmaya başladığımda, hem çalıştım hem okudum. Şu ana kadar durmaksızın çalıştım, galiba tanıyamadım kendimi. <b><br />- Eşiniz nasıl idare etti bu dönemde? Sanki o çok sarsıldı, onu da siz topladınız gibi hissediyorum... </b>- "Sema güçlüdür, Sema halleder. Üç çocuğa baktı, üçünü de emzirdi, yatılı bakıcı kullanmadı" imajının yarattığı bir şey bu. "Sema da ölebilirmiş, Sema de tökezleyebilirmiş" olunca insanlar bir şaşırıyor. Annem, babam, kocam, çocuklarım hepsi böyle hissetti. Çocuklarım şöyle derdi, "Annem kendine çok iyi bakar, hiçbir zaman hasta olmaz!" Bunu duyduğumda hoşuma giderdi. Şimdi öyle değil, "Anne de hasta olabilir, anne da yorulur, onun da dinlenmeye ihtiyacı var!" Öyle bir imaj çiziyorsun ki, yükleniyorsun, yüklendikçe sorumluluğun artıyor, bunu da yaptım, bunu da becerdim... Bir yerde teker patlıyor ve araba o yükü kaldırmıyor.<br />
<br />
<a href="http://www.sabah.com.tr/pazar/2014/11/09/ben-neden-kansere-yakalandim?paging=1">http://www.sabah.com.tr/pazar/2014/11/09/ben-neden-kansere-yakalandim?paging=1</a><br />
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-9560434389168339972014-10-21T09:35:00.001+03:002014-10-21T09:35:30.221+03:00Ormanda<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-02WCINrjNMs/VEX-du-z7XI/AAAAAAAAA-A/-oB5lmIaquo/s1600/dark-woods-forest-image-31000.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-02WCINrjNMs/VEX-du-z7XI/AAAAAAAAA-A/-oB5lmIaquo/s1600/dark-woods-forest-image-31000.jpg" height="255" width="320" /></a></div>
Meğer ben orman insanıymışım; ormanda günler geçirebilir, börtüden böcekren, çadırda uyumaktan korkmadan yaşayabilirmişim...<br />
Kendimle ilgili keşiflerime sınır koymuyorum artık. Anladım ki manen de davranışsal ve hatta biçimsel olarak da farkına varma-kabullenme/yenilenme dönemindeyim.<br />
Ve yeni keşfim de haftasonu -kendi kazdığım kuyuya düşeceğimi sanırken- derin bir huzurun gece karanlığında ormanın içinde yakalanması olsu. Ne börtü geldi aklıma, ne böcek; yere bile oturdum bir ara hatta...<br />
Anladım ki insanlar boşuna doğa adamı (!?) olmuyor. Garip/sınırsız/çekici bir huzur, keyif, keşif var işin içinde. <br />
<br />
Kendime not: İçsel anlamda mükemmel hisler dolsa da insana, uyku tulumunda uyumak pek de şahane bir his değil malesef!<br />
</div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2568275590333842882.post-4636488594265523612014-10-15T14:01:00.001+03:002014-10-15T14:32:07.716+03:00Kadının en güzel zamanı<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
35 yaşımdan sonrasını yazmak isteseydim bir gün; ben de aynen bu cümleleri kullanmak isterdim. 30 devrim niteliğinde olur demişlerdi; 30 yaşıma girdiğimi anlamamıştım bile. Ama 35 benim için dönüm noktasıydı, kendimle barıştığımın, hayatın farkına vardığım yaştı.<br />
Yazana tebriklerimi gönderiyorum, altına imzamı rahatça atarım...<br />
<br />
<br />
*****<br />
Hayatın lezzeti, kadınlığın en güzel yaşandığı zaman, felsefik bir bakış açısı ve henüz geç kalınmamış önlemler zamanıdır 35 yaş üstü! 35 yaş ve üstü gruba giren kadınlara bir renk vermek gerekseydi, ben lila ya da mor derdim. Hayat sizde demini almıştır ve çok keyiflenmiştir birlikte paylaşmak. Kadının en güzel zamanı bence 35 ile 50 yaş arasındadır. Şöyle kadın kadın durmayı öğrenmişsindir. Acemice savrulan yüreklerden, gereksiz sevişmelerden, telaşlı, heyecan dolu koşuşturmalardan ve yaşam çıraklığından, kalfalığa, kiminde de ustalığa adım attığın dönemdir.<br />
<br />
<strong><img alt="agustos-2011-ask-ve-iliskiler-resim-1" class="caption" src="http://www.seninle.com.tr/images/stories/ruh-beden/agustos-2011-ask-ve-iliskiler-resim-1.jpg" height="167" id="Candan Ünal" style="float: right;" title="Candan Ünal" width="129" />KADINLIĞINI HİSSETMELİSİN</strong><br />
Lezzetinden yenmez yani! Elbette, öncesinde yaşadıkların, tecrübelerin, kendine neler biriktirdiğin, elinde tuttuğun değerlerin, yüreğinin büyüklüğü önemlidir. Bomboş geçmiş yıllarla, okumadan, incelemeden, düşünmeden, ders almadan, üretmeden bulmuşsan 35’i, fark etmez, ister 55 ol, ister 70, aynı yerde kalacaksın demektir. Cebinde neler birikmiş ona bakacaksın! Biraz genelleyecek olursam, yüreğin hiç kavrulup yanmadıysa, şöyle güzel bir rendeden geçirmediyse yaşadıkların seni, hiç burnun sızlamadıysa ve hatta hala öğrenmemişsen burun nasıl sızlar, uğrunda can verecek bir dostun olmamışsa, kalbinin üstünde en az bir çizik yoksa kabuk bağlayan, seramik misali şeklini almış ama fırınlanmamışsan; boşuna devirmişsin demektir koca 35 yılı. Bu çizgiyi geçerken nelere sahip olmuşsun ona bakacaksın! Ekmeğini paylaşmış mısın sevdiklerinle en yok olan zamanlarda, hıçkırarak ağlamış mısın dost bir omuzda, ailen daha değerlenmiş mi gençliğine nazaran gözünde, nasıl olduğu önemli değil ama bir duruş sergilemiş misin hayata karşı? 35 yaşına gelmek önemlidir. <strong>Köşelenmiş olmalısın artık, hayata en az bir kere kızmış olmalısın.</strong> Cebinde paran gibi durmalı derslerin, hatalarını sevmiş ama geçmişte yaşamanın anlamsızlığını da anlamış olmalısın. Kadınlığını hissetmelisin 35’i devirdiysen. Vücudunu tanımış, ilişkileri az çok çözmüş olmalısın. Kadın ve erkek arasında sürecek sonsuz kavgayı ve aşkı kabul etmiş olmalısın. Yeniler daha zor kabul görüyor, eskilerin iyisi değerli kılınıyor olmalı. <strong>İlişkileri sorgulamaya başlamış, her duyduğun yalana kanmıyor olmalısın.</strong> Farkında olmalısın hayatın. <strong>Yaşadığın anların gerçekten içinde durmalısın.</strong> Mutlaka bir konuda fikrin olmalı, bir dalın olmalı tutunduğun, bir hobi edinmiş olmalısın. <strong>İki kitap okumuş, ölmeden yapacaklarına dair birkaç hedef belirlemiş, amaçları olan ve uğrunda çaba sarf eden biri olmalısın.</strong> Ne olduğu önemli değil, belki güzel yetiştirilmiş bir evlat, belki bir roman bırakmak istemelisin geride. Sadece balkonda renkli çiçekler ekmiş olsan, yanına kardır. <strong>Önemli olan o çiçeklere bakacak sabrı ve sevgiyi yüreğine öğretmiş olmandır.</strong><br />
<strong>35 OLGUN VE CESURDUR</strong><br />
35 yaşını geçtiysen, hayata biraz dur demeyi öğrenmişsindir. Zamanın peşinden koşarak değil, yanında yürüyerek yaşıyorsundur. <strong>Daha olgun ama cesur, kalbinin sesini duyan ama mantığı ile harmanlayan, kendini keşfetmiş, vicdanı aptallıkla, özgüveni küstahlıkla karıştırmayan, tevazu nedir bilen ama kendini de ezdirmeyen bir insan olmalısın. </strong>Yolun önemli bir kısmını yürümüş biri olarak, geleceğinle ilgili biraz endişen ve çaban oluşmuştur. Emeklilik, hayat planları, sigortalar artık düşünülecek konular arasına girmiştir. 35 yaşını geçtiysen, önce kendini tartmış, tanımış olmalısın. Hedeflerin, hayallerin için gideceğin bir yol, düştüğünde kalkacak gücün, her gecenin aydınlanacağını bilen bir ruhun olmalı. <strong>Arada çocuklaşma ve saçmalama haklarını da saklı tutarak, büyümüş olmalısın. 35 yaşını bitirdiysen önce insan, sonra kadın ve birey olmayı, hayattan her şartta bir tat almayı ve kalbini doğru kullanmayı öğrenmiş olmalısın.</strong> Bu anlattıklarım sende eksikse, çok geç değil, üzülme, ama hemen harekete geç. Yok canım, bunlar önemli değil diyorsan, bildiğin yolda yürümeye devam et, zaten sen hepsine geç kalmış olmalısın.<br />
<br />
<strong>Seninle Dergisi Ağustos 2011 Sayısı</strong></div>
mnimhttp://www.blogger.com/profile/14964664207311867286noreply@blogger.com0