28 Mayıs 2008

Yumurta kapıda

Ağustos böceği-karınca misali... Bütün kış, şunu da yapayım, buraya da gideyim, şunu yiyip bunu içeyim derkeeen yaz geldi. Kışın bitirebilseydim ne rahat olurdu. Ama işte klasik bir öğrencinin mantığı: yumurta kapıya dayanmadan projeler tamamlanmaz!! Ve yumurta kapıda. Tezimi teslim etmem için azıcık zamanım kaldı. Aslında tezin son aşamasına geldim ama sabrımın da son aşamasına yaklaştım. Hava mis, herkes caddede, sporda, ben evde masa başında! Bitiricem ama. Kararlıyım bu defa!!! Ha gayret bana...

10 Mayıs 2008

Felekten bir gün

Geçen gün annemle uzun zamandır başaramadığımız bir işi başardık, çılgınlar gibi İstanbul sokaklarında gezdik, dolaştık. Girip çıkmadığımız mağaza, elimize alıp bakmadığımız ürün pek kalmadı. Ufak bir aksilik vardı, ikimiz de alışveriş modumuzda pek değildik, adam akıllı bir şey alamadık ama yine de son zamanlarda böyle bir gün, yaz sıcağında içtiğim, taze nane yaprağı, iki buzlu, ev yapımı nefis bir limonata gibi geldi!

İşte o günden kalanlar:
Gittik, gördük ve kesinlikle çok beğendik. Nişantaşı City’s “Nişantaşı stiline” son derece uygun; şık, seçkin, çekici. Şahane markalar, şahane mağazalarda. Mağazaların dekorasyonları pek hoş. Vitrinler yine Nişantaşı stilinde; abartılı, frapan, parlak! Yani aslında benim stilime hiç mi hiç uymuyor ama Nişantaşı City’s kesinlikle gidilmesi gereken bir mekan. Cafelerde oturulmalı ve aslında benim gibilerin hayatta hiç giyemeyeceği kıyafetler bile alınmalı!
Yaşasın alışveriş!!!

Şişli’ye gidip Cevahir’e gitmemek olmaz! Cevahir’i sevdiğimden değil; Zara Home, Bershka, Pull and Bear’ı çok sevdiğimden... Bu 3 mağazada da her gittiğimde ufak tefek alacak bişeyler mutlaka bulurum, kalitesi tartışılır ama modelleri kesinlikle! Caddeye açsalar birer mağaza, ne kadar sevinirim. Zira 3 mağazaya girip çıkmak bile Cevahir’de bitap düşürüyor insanı. Bu kadar büyük alışveriş merkezine ne gerek vardı, hala anlayabilmiş değilim...

Mado’da sadece dondurma yenmeli. Başka tatlılar, pastalar için farklı mekanlar tercih edilmeli. Adamlar dondurmayı enfes yapıyorlar ama diğerler ürünlerde pek iş yok...

Annemle alışveriş yapmak, yorgunluktan bayılana kadar dolaşmak, konuşmak ve tabii ki dedikodu yapmak gerçekten harika!!! Umarım, kısa bir süre sonra aynı şehirde yaşamak suretiyle bunu çok daha sık yapabileceğiz...




4 Mayıs 2008

Hayat iş demek değildir

Hayat iş çıkışı demektir!!! Budur işte...İçki içmek için en güzel zaman iş çıkışı değil midir?! Reklamı yapanlar da tam "keyif insanlarıymış" doğrusu.
Neredeyse Absolute ve Smirnoff'un süper reklamları gibi cin bir reklam olmuş. Şerefe :P

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis