26 Mart 2008

İşte bir derya...

http://mintywhite.com/

Dede ile torun

Güleriz ağlanacak halimize...

Melih Aşık'tan

Dede ile torun...

Dede ile torun konuşuyor...

Dede: Aah evladım ahh, biz bu hale düşecek millet miydik, şu hale bak bütün kadınlar çarşaflı, demokrasi gitti, laiklik tarihe gömüldü, Suudi Arabistan’ın bile gerisine düştük...

- Peki dede, geçmişte bütün bunlar olurken siz hiçbir şey yapmadınız mı? Cumhuriyeti savunmadınız mı?

- Yapmaz olur muyuz yavrum, yaptık tabii, gelen e- postaları süratle birbirimize FORWARD’ladık, daha ne yapabilirdik!

19 Mart 2008

Sakın Duyarsız kalmayın!

"Duyarsız" demişken bu kampanyadan bahsetmeden geçemedim.
TEMA yeni bir kampanya başlatmış, evdeki atık yağları biriktiriyorsunuz, 5 lt.ye ulaşınca "
Alo atık hattını" arıyorsunuz, gelip evinizden alıyorlar. Böylece siz de yeraltı su kaynaklarına zarar vermeden, denizlerdeki deniazanası nüfusunu çoğaltmadan, kanalizasyonları tıkamadan yaşayııp gidebiliyorsunuz.
Evde kızartma yapan duyarlılara duyrulur...

Duyarsızım ben!

Güneş tepedeydi. Mutlu mesut bir gün geçirmiştim, aylar sonra Nişantaşı’nda dolaşmış hatta alışveriş bile yapmıştım. Kaç gündür almak istediğim kitabı da (Ben Böyle Veda Etmeliyim) çantama atıp yolda okurum diye pek bir keyiflenmiştim. Taa ki....

Üniversite yıllarımda hemen her gün, şimdiyse ayda yılda bir -ama pek severek kullandığım- çift katlı otobüse bindim. En öne gittim ve 55 – 60 yaşlarındaki bir teyzenin yanına malesef oturdum. Açtım kitabımı, başladım okumaya...

Tam 1. köprünün üzerindeyken teyze bir anda heyecanlandı.
Teyze: Denizin üzerinde siyah birşeyşer vaaaarrr!!!
Ben: Helikopter.
Teyze: Hayır baksana yerinde duruyor.
Ben: Ben helikoptere benzettim.
O sırada gökyüzünde 2 helihopter daha uçuyor...
Kitabıma döndüm...

2. dakika sonunda teyze dayanamadı.
Teyze: Ecnebisin sen galiba?
Ben: ?
Teyze: Olaylara Fransızsın da... Çevrenle hiç alakadar olmuyorsun, baksana etrafa.
Ben: ????
Ben: E “helikopter” dedim ya. Çevresinde de helikopterler uçuyordu, gördünüz herhalde?
Teyze: Aaa! Ben bir tane gördüm sadece.
Ben: Ecnebisiniz herhalde!!!
Teyze: Çok espritüelsin!

Kitabıma gömülmeye çalışıyorum. Teyze 5. dakikada yine dayanamıyor:
Teyze: Sen özel hayatında da çok duyarsızsın. Hiç birşey seni ilgilendirmiyor.
Ben: Kitap okuyorum.
Teyze: - geç bunları! el hareketi- onu heryerde okursun. Çevrene duyarsızsın, ilgisizsin.
Ben artık gülümsüyorum. Söyleyecek sözüm yok.
Teyze: Belli senin problemlerin var özel hayatında.
Ben: Yaa evet öyle. Problemlerim var. Peki.
Teyze: “Peki” demek. Böyle bitecek yani.
Ben yine gülümsüyor ve bir satırı okumak için 10 dakikadır uğraştığım kitabıma tekrar dönüyorum. Teyze bana ara ara bakmaya devam ediyor. Fırsatını bulduğu anda yapıştıracak lafını. Hissediyorum ama gözümün ucuyla bile onun oturduğu tarafa bakmıyorum.

Ya ben “seçilmişleri” buluyorum, ya “seçilmişler” beni...

Beni bu havalar mahvetti

İşte budur son günlerdeki ruh halim. Hep böyle olurum bu mevsimde... Yüksek sesle mis gibi müzik dinlemek, ayağımda dümdüz ayakkabılarla yürümek, yorulunca bir yere oturup bir şeyler içmek, hayatımda hiç girmediğim küçük dükkanlara girip ufak tefek şeyler almak, havanın kararmasına yakın eve gelmek, dergi okumak ve aldığım fuzuli şeylere sevinmek istiyorum.
Kısaca işe gitmek istemiyorum bir süre. Bir süre tez yapmak - hatta düşünmek dahi - istemiyorum. Bir süre stresli konular konuşmak da istemiyorum.
Beni bu havaların mahvetmesinden korkuyorum!!!!


Orhan Veli'den
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim

Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

4 Mart 2008

Evim güzel evim

Eve bir yenilik yaptırmasak bile aklıma geldikçe alırım dekorasyon dergilerinden. Son zamanlarda favori dergilerimden biri de "evim". Kolay okunan yazılar, bol renkli fotoğraflar kullanıyorlar, kapak hemen her sayıda cıvıl cıvıl. Eski ponponları abajura takmak; telefon telinden çerçeve yapmak gibi konular pek bana uygun olmasa da eve alınacak ufak tefek eşyaları; renkleri belirlememe yararı olabiliyor. Özetle dergiyi okudukça alışveriş düşüyor aklıma.
Benim gibi her çeşit dergiyi almaktan hoşlananlar için fiyatı da çok cazip (2,90 YTL); evimi bozuk para vererek alabilince insan, yanında birkaç dergiyi daha gönül rahatlığıyla sepete atıyor...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis