6 Mayıs 2011

İçimde birileri kavga ediyor

Paketten fırladı çıktı bir sürpriz bana! Yoğunluktan yemek yemeyi unuttuğum, Demir'i günde yarım saat gördüğüm günlerde bir sürpriz daha. Konaklamalı Sapanca seyahati. Ivırdıysam da kıvırdıysam da olmadı. Konaklamayı iptal edebildim ama tüm günü otelde salınarak geçirmeyi, hayır!
Şimdi burada oturmuş toplantının başlamasını bekliyorum. Şıkır şıkır giyinmiş iş insanlarının arasında... Bilmemkim beyle bilmemne hanımla muhabbet, lüzumsuzca içilen çaylar kahveler...
Bu 5 yıldızlı oteller içimi sıkıyor artık benim. Upuzun koridorlar, dev merdivenler, koca koca aynalar, aşırı kibar garsonlar...
Üstelik toplantılar da birbirinin aynısı artık, değişiklik gerekiyor; yaka kartları aynı, bayrak asılacak yerler de. İkramlar bile aynı. Bugün farkettim ki en sevdiğim tatlı büfesinde bile 1 dakikadan fazla zaman geçirmiyorum, tek çeşit tatlı alıp uzaklaşıyorum! Oysa evde ayaklarımı uzatıp çikolata kemirmeye bayılıyorum akşamları, çikolatanın üstüne tatlı bile hayal ediyorum. İştah o biçim yani!..

İşyerinde olsaydın, bu postu yazacak zaman da bulamayacaktın, keyfini çıkarsana arkadaş diyor içimdeki isyancı. Ağaçlara bak, çayını yudumla, oh, bugün de böyle geçsin.
Ama outlooku açıp sağa sola mailler döşüyor, lüzumsuz çalışkan yanım. Ve içi çekiliyor işler yarım kaldı diye.
Anne tarafım da Demir olsaydı da şu dev kanepelere tırmansaydı diye hayal kuruyor, "çiçi"lerden yerdi keyifle.
Elif Şafak'ın Siyah süt'ünde vardı ya bir sürü kadın içinde savaşan... İşte benim her anım öyle yahu.
Bir bıraksalar birbirlerini kovalamayı ben de rahat edicem...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis