27 Mayıs 2013

Mesaj kaygısı

Bir cümle okudum geçen gün biryerlerde. Özetle şunu söylüyordu; aklından çokca geçirdiğin şeyi öyle çok çağırırsın ki olmaması için sebepler kalkar ortadan.
Başka bir yerde de şöyle birşeyler okudum: sen birini çok düşünüyorsan, onun da seni düşünüyor olması ihtimali çok yüksektir.
Yıllardır ispatladığım bir tezim vardır: Aklımdan alakasız insanları alakasız zamanlarda geçirmem demek; o kişiyi yakın zamanda alakasız bir yerde göreceğim demektir...
Rüyalarda da böyle değil midir, görürsün, gerçekleşir, birşeyler olur... Bilinçaltı...

Peki şimdi yukarıdakileri bildiğime göre; hala kafamın karışıyor olması enteresan değil mi?
Bu aralar bu karışıklık meselesi hoşuma mı gidiyor yoksa.. Rüyada gördüğüm başka şeyler düşündürüyor, aklımdan geçenler bambaşka, "tesadüfler" oluyor mu yoksa ben mi çağırıyorum?

İyi olacak birşeyler, hissediyorum :P

Bu aralar ne kadar takıldım böyle konulara, kendimden şüphe eder oldum. Pek yakında döneceğim özüme blog, endişelenme!

24 Mayıs 2013

Hatırlamalıklarım


İşte bunlar benim hatırlamlılarım... Masamda durup bana hatırlatacaklar artık. Daha eğlenceli çalışabileceğimi ve daha mutlu olabileceğimi. Ve bir de bu halde de başarılı olunabileceğini...

21 Mayıs 2013

Dilek Önder de demiş...

Ben mi bu yazıları buluyorum, bu yazılar mı beni?
Dilek Önder yazmış, 2 gün önce...

......
Aslında pişmanlık işe yaramaz ki!
Zaten pişmanlığın ilki, sonu olur mu?
Bir insan bir şey için kaç kere pişmanlık duyabilir?
İki, üç, dört??
Bence 3-4 arası...
İnsan önce pişman oluyor... Bir süre o pişmanlıkla yaşıyor.
Sonra...
Yaş ilerledikçe, zaman geçtikçe bütün pişmanlıkların yerini, şımarıkça bir hoşgörü alıyor.
Hatta artık yapmadıklarına pişman olmaya başlıyorsun.
Anı olarak anlattıkların...
Hep o pişman oldukların değil mi?

14 Mayıs 2013

Beklenti=hayal kırıklığı

Üzerinde sıkça düşündüğüm konulardan biri oldu bu...
Son zamanlarda tanıştığım, bana düşünmem konusunda yardımcı olan birinden duyduğum ve o anda farketmesem de sonradan aklımda en çok kalanlardan birinin de bu formül olduğunu farkettim.
Beklenti hayal kırıklığı yaratıyor. Beklemezsen mutlu olma ihtimalin artıyor. Beklememek mümkün mü? Zor ama mümkün evet... Deniyorum, bazen oluyor...

İnsan farkında olduğunda bazı şeylerin; daha rahat, daha net bir yaşam çıkıyor karşısına. Bu insanı sıkıntıya sokan değil aksine mutlu eden bir sürece de dönüyor zaman içinde...

Ve farkettiğim bir başka konu ise beni strese sokan şeylerin artık canımı acıtamadığı. Çünkü artık onları bulmaya, çıkarmaya ve atmaya çalışıyorum. Uyumadan önce yapamadıklarımı değil yaptıklarımı düşünüyorum. Bana keyif veren noktaları yakalıyorum. Bu ben miyim?
Evet, ben artık 36 yaşında ben oluyorum...
Daha alacak çok yol var ama kısa yolları keşfetmeye başladım.

20 yıl sonra hatta birkaç yıl sonra insan stres yapan detayları değil, keyif verenleri hatırlarmış. Aynı 10 yıl önce keyif alınan herşeyi hatırladığı gibi...

Bu akşam şarabımı keyifli anları düşünerek içeceğim... 

3 Mayıs 2013

Mayıs

Mayıs geldin mi sonunda? Çok sevindim geldiğine. Yılın en güzel ayları başlıyor bence seninle birlikte.
Hava durumu ile mutluluğun bu kadar bağlantılı olduğu kaç bünye vardır bilmem. Enerjisi yükselen, gülerek uyanan, işleri daha hızlı yapan, herşeyden keyif alan...
İyi ki geldin be mayıs...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis