27 Kasım 2013

nefret



Bu post mesaj kaygılı.
Zira telefonuma gelen SMS beni, heyecanımı, mutluluğumu, herşeyimi geriyor.
Bir insanın tanımadığı bir insana, SMS atmasını, kendinde hak görmesini enteresan buluyorum artık. Nasıl bir ruh hali? Nasıl bir yaklaşım? Nasıl bir insanlık? Nasıl bir nefret ve neden?

Ellerimden soğuk terler aksa da şu anda, kızmıyorum galiba artık sadece geriliyorum.

Keşke dışarıdan bakabilse, uzaklaşıp olanları analiz edebilse, keşke keşke sadece dursa ve öylece baksa... Birgün anlayacak biliyorum, keşke kendine yazık etmeden anlasa...


Unutmadan bir de küçük not: Bu mesaj kaygılı postun sahibi "karışamazsın" diye düşünüyor ya, şu cevabı da peşinen vermek lazım; gelen mesaj benim karıştığımı değil, bana karışıldığını gösteriyor... Ve bundan çok rahatsızım!





26 Kasım 2013

Teyze

Bugün teyze olacağım.

Poison



Runnin' deep inside my veins

Burnin' deep inside my brain
Poison
And I don't want to break these chains
Poison

19 Kasım 2013

Küçük tabut


Küçük bir tabuttan daha çok acı veren ne olabilir ki hayatta?
Tam da babalık duygusu diye bir duygunun olmadığını düşündüğüm şu günlerde; 13 yaşındaki küçüçük kızının canazesinde, buz gibi, açık havada, caminin avlusunda çıt çıkmazken o kalabalıkta, sadece babanın hıçkırıkları yankılandı.
Bakışındaki, duruşundaki acı, yıkım, tükeniş...
Herkesi aynı kefeye koymamalıyım evet, varsayımda bulunmamalıyım bir olaydan bir kişiden yola çıkıp.
Hayatta en büyük acıyı yaşayan o baba... Kimbilir ne hissediyordu ya da hissedebiliyor muydu ki?

Dün bütün gece öptüm Demiri, yanımda uyuttum, gece uyandım yine öptüm. Ağladım, uyudum, uyandım yine öptüm...

İsyanım yok, yazacak cümle de yok zaten. Allah herkesin yavrusunu annesine-babasına bağışlasın... Dokunmaya kıyamadığımız evlatlarımızın hep sağlığını göstersin...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis