19 Mart 2008

Duyarsızım ben!

Güneş tepedeydi. Mutlu mesut bir gün geçirmiştim, aylar sonra Nişantaşı’nda dolaşmış hatta alışveriş bile yapmıştım. Kaç gündür almak istediğim kitabı da (Ben Böyle Veda Etmeliyim) çantama atıp yolda okurum diye pek bir keyiflenmiştim. Taa ki....

Üniversite yıllarımda hemen her gün, şimdiyse ayda yılda bir -ama pek severek kullandığım- çift katlı otobüse bindim. En öne gittim ve 55 – 60 yaşlarındaki bir teyzenin yanına malesef oturdum. Açtım kitabımı, başladım okumaya...

Tam 1. köprünün üzerindeyken teyze bir anda heyecanlandı.
Teyze: Denizin üzerinde siyah birşeyşer vaaaarrr!!!
Ben: Helikopter.
Teyze: Hayır baksana yerinde duruyor.
Ben: Ben helikoptere benzettim.
O sırada gökyüzünde 2 helihopter daha uçuyor...
Kitabıma döndüm...

2. dakika sonunda teyze dayanamadı.
Teyze: Ecnebisin sen galiba?
Ben: ?
Teyze: Olaylara Fransızsın da... Çevrenle hiç alakadar olmuyorsun, baksana etrafa.
Ben: ????
Ben: E “helikopter” dedim ya. Çevresinde de helikopterler uçuyordu, gördünüz herhalde?
Teyze: Aaa! Ben bir tane gördüm sadece.
Ben: Ecnebisiniz herhalde!!!
Teyze: Çok espritüelsin!

Kitabıma gömülmeye çalışıyorum. Teyze 5. dakikada yine dayanamıyor:
Teyze: Sen özel hayatında da çok duyarsızsın. Hiç birşey seni ilgilendirmiyor.
Ben: Kitap okuyorum.
Teyze: - geç bunları! el hareketi- onu heryerde okursun. Çevrene duyarsızsın, ilgisizsin.
Ben artık gülümsüyorum. Söyleyecek sözüm yok.
Teyze: Belli senin problemlerin var özel hayatında.
Ben: Yaa evet öyle. Problemlerim var. Peki.
Teyze: “Peki” demek. Böyle bitecek yani.
Ben yine gülümsüyor ve bir satırı okumak için 10 dakikadır uğraştığım kitabıma tekrar dönüyorum. Teyze bana ara ara bakmaya devam ediyor. Fırsatını bulduğu anda yapıştıracak lafını. Hissediyorum ama gözümün ucuyla bile onun oturduğu tarafa bakmıyorum.

Ya ben “seçilmişleri” buluyorum, ya “seçilmişler” beni...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis