Yüzüm, yüzdük sonuna geldik. Biraz erken gelmeye karar verdi aceleci bebek. İşte son 2 gün. Karnımdaki son iki günü. Sonra yanımızda olacak, inşallah. Hayat boyu.
İki gün sonra hayatımız değişecek, yaşantımız, muhtemelen biz de değişeceğiz. Küçücük biri. 36 haftanın her gününü onu merak ederek geçirdim. Artık öyle az kaldı ki. Heyecanlıyım demek doğru olmaz, 2 gün sonra eminim çok heyecanlı olacağım ama şu anda heyecanlı değilim, şaşkınım, daha çok merak içindeyim, bekliyorum, karmakarışığım yani...
Hesaplarıma göre son 4 haftada kendimi iyice hazırlayacaktım ama bebek çok aceleci çıktı. Kendimi hazırlamam için sadece max. 2 gün verdi bana. İşte şimdi bütün düşüncelerim çok daha hızlandı. Bunca haftadır okuduğum kitaplarda da sona gelememiştim bile! Bebeği nasıl tutmam gerektiği, nasıl yıkayacağımızı daha okuyamamıştım. Şimdi hızlı hızlı okumaya çalışıyorum herşeyi. Bebek şekerlerini hızlı hızlı hazırlıyoruz, arkadaşlarımıza haber vermeye çalışıyoruz. Neyseki annem yanımdaydı ama babam, ebıllar apar topar geldiler buraya. Hepimizde bir telaş, birbirimize çaktırmadığımız...
Herşeyin çok güzel olması için dua ediyorum, şimdilik beklemekten başka yapabildiğim tek şey bu...
20 Temmuz 2009
16 Temmuz 2009
İstemem, yan cebime!


Labels:
magazin
15 Temmuz 2009
Tecrübe nedir?
Tecrübe başınıza gelen şeyler değildir, başınıza gelen şeyler karşısında ne yaptığınızdır.
Aldous Huxley
Labels:
tecrübe
6 Temmuz 2009
Gidesim var
Şöyle uzaklara gidesim, yeni yerler göresim, adım adım gezesim var. Bununla birlikte beni tutan kocaman da bir göbeğim...
Durum beni derinden etkilemeye başladı galiba. Rüyalarımın yeni teması “gitmek”
Geçen hafta rüyamda harika bir motorum vardı, yakınlarda bir yere motorla gidiyorum. Rüzgar vuruyor yüzüme, nefis yollardan geçiyorum, hiç bilmediğim bir yerlerde geziniyorum..
Cumartesi gecesi rüyası ise daha harikaydı. Deniz’le New Mexico’ya gidiyormuşuz. Yoldaki maceralarımızı keyifle yaşadım, her detayını hala hatırlıyorum. Ha hayatımda hiç New Mexico ile ilgili hayal kurdum mu? Hayır. Kitap, dergi vs okudum mu? O da hayır. Ama çok güzeldi valla, tavsiye ederim... (Bu arada rüya öyle gerçek ki, Deniz’le Türkçe, diğerleriyle İngilizce konuşuyorum!!!)
Dün gece de yine yola düşmüşüz. Avrupa’da bir yer bu sefer. Hangi şehir olduğunu bilmiyorum. Havaalanındayız. Uçuş için raporlarımı falan istiyor memur bey. Sonra da diyor ki “biraz daha sabredemediniz mi? Bu halde gezmek zor olur, birkaç ay sonraya planlasaydınız ya!”
Adamın söyledikleri çok anlamsız geliyor. Bakışıyoruz boş boş. İşlemlerimiz yapılıyor ve gidiyoruz.
Ve son zamanlarda her sabah uyanınca ufak çaplı şok geçiriyorum. O kadar detaylı hatırlıyorum ki olan biteni, gerçek olmaması çok tuhaf!

Geçen hafta rüyamda harika bir motorum vardı, yakınlarda bir yere motorla gidiyorum. Rüzgar vuruyor yüzüme, nefis yollardan geçiyorum, hiç bilmediğim bir yerlerde geziniyorum..
Cumartesi gecesi rüyası ise daha harikaydı. Deniz’le New Mexico’ya gidiyormuşuz. Yoldaki maceralarımızı keyifle yaşadım, her detayını hala hatırlıyorum. Ha hayatımda hiç New Mexico ile ilgili hayal kurdum mu? Hayır. Kitap, dergi vs okudum mu? O da hayır. Ama çok güzeldi valla, tavsiye ederim... (Bu arada rüya öyle gerçek ki, Deniz’le Türkçe, diğerleriyle İngilizce konuşuyorum!!!)
Dün gece de yine yola düşmüşüz. Avrupa’da bir yer bu sefer. Hangi şehir olduğunu bilmiyorum. Havaalanındayız. Uçuş için raporlarımı falan istiyor memur bey. Sonra da diyor ki “biraz daha sabredemediniz mi? Bu halde gezmek zor olur, birkaç ay sonraya planlasaydınız ya!”
Adamın söyledikleri çok anlamsız geliyor. Bakışıyoruz boş boş. İşlemlerimiz yapılıyor ve gidiyoruz.
Ve son zamanlarda her sabah uyanınca ufak çaplı şok geçiriyorum. O kadar detaylı hatırlıyorum ki olan biteni, gerçek olmaması çok tuhaf!
2 Temmuz 2009
Yarışanlar, yarıştıranlar, yarışmak isteyenler

Labels:
reklam
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)