Yıllarca direndim İlkim’e kırmızı oje konusunda. Çok gereksiz ve frapan gelirdi bana. Her gün söylenirdim ona, silsin o iğrenç ojeyi diye. O zamanlar o genç “sigortacı” idi ben acar “muhabir”. O kırmızı ojelerini sürer, boynuna bir fular bağlar, tıkır tıkır giderdi işe. Ben kotumun üzerine geçirdiğim kazakla. O “hanım/bey” derdi herkese, ben “abla/abi”… Tamamen zıt işlerimiz ve buna bağlı alışkanlıklarımız ve “kırmızı oje inatlaşmamız” vardı o zaman.
Çok yıllar geçti, çoook şey değişti.
Şimdi benim de ellerimde hep kırmızı ojeler…
Hey gidi günler...
28 Aralık 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Normal hayata geri dönüşün işaretleri bunlar aynı zamanda Melisçim:) Eşofmandan kırmızı ojeye!!
Kırmızı burada doğasının tam tersine işliyor. Dur değil GEÇ anlamında:)
:)) evet tabii. "Eşofmanlarımdayken" aklıma bile gelmiyordu oje. Yavaş yavaş aklıma düşmeye başladı ojeler, kırmızılar, kuaförler... Yakında kavuşurum eski düzenime, yanımda bitişik minik kuzumla :)
Yorum Gönder