24 Eylül 2010

Yazdım, rahatladım

Bugün hırsımın tükendiği gün.

Canımın ev kadını olmak istediği gün. Demir’le oturup bir saat umarsızca tren oynanamak istediğim gün. Uğraştığım problemin çerçeveye yerleştireceğim fotoğrafa karar verememek olmasını istiyorum bugün. Akşam yemeğe ne pişirsem diye düşünmek istediğim, yemekten sonra yürüyüşe çıkmak istediğim gün. Çay saatinde nilly’le geyik yapmak istediğim, Demir’e sahilde kuşları göstermek istediğim gün. Kuaföre gidip manasızca fön çektirmek istediğim, caddenin en boş saatlerinde mağazalara girip çıkmak istediğim gün, işte bugün!

Canım rapor yapmak istemiyor, telefonla konuşmak, pazarlık yapmak da istemiyor. Yaptığım işleri açıklamak, yapacaklarımı sıralamak da istemiyor. Bilgisayar karşısında oturup gelen maillere cevap yazmak da istemiyor. Cart hanım, curt bey diye devlet meselesi haline getirdiğim işlerianlatmak da istemiyor.

Canım söylenmek istiyor bugün.
Olmayan iznime söyleniyorum.
Olsa bile istediğim anda kullanamayacağıma söyleniyorum.
Benim olmayan şirkete söyleniyorum.
Kendi şirketimi kurma becerisine/parasına sahip olmadığıma söyleniyorum.
Yıllardır uğraştığım halde hala böyle düşünebilmeme söyleniyorum.
Bugün Cuma ama haftasonumun iş dolu olmasına söyleniyorum.
Yazın bitmesine söyleniyorum.
Kendime söyleniyorum, uçan kuşa da söyleniyorum.

Oh be, yazmak iyi geldi.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazın tabii.Yazı olmasada bu minnak Demir'in pozlarını koyun o bişle yeter bize.

mnim dedi ki...

:)) minnaklar olmasa ne yapardık acaba? :P
Bu arada o evde olmak istediğim günün bir sebebi varmış; minnak adam o gün yürümeye başlamış!!!
Çalışan anne içgüdüleri galiba bu!

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis