10 Ağustos 2011

Kaza

Önce kötü sonra iyi bir haberim var bugün sana blog.
Bir kediye çarptım dün. Daha doğrusu bir kedi bana çarptı. 3 aylık bir yavru kedi, beyaz renkli, gri kuyruk, gri saçlı. Minnoş birşey!.. Ara sokakta giderken, önüme de değil altına atladı arabanın. Anlayamadım bile ne olduğunu, sadece beyaz birşey hissettim arabanın altına giren. Durdum. İndim, koştum. Kahraman İrem'le aynı anda... İrem olduğunu sonradan öğrendim tabii adını, hastanede koluna serum takılmış ibişi beklerken. Ben arabadan inene kadar ki birkaç saniye sürdü, İrem koştu aldı kucağına, atladık arabaya yine, veterinere... şoktaydı oraya vardığımızda. Ödüm koptu, ne yapacağımızı da bilemeden öylece bekledik. Doktor serum taktı, velet serum verdikçe rahatladı. Duyuyor mu, görüyor mu diye sürekli test yaptık. Önce dikip gözlerini aynı noktaya baktı, kör oldu diye korktum. Sonra ağzındaki kanları görünce iç kanama var diye korktum. Herşeyden korktum birşey olacak minicik kediye diye.
Burnunda sümükler vardı, gripmiş de bir yandan. Serum bitti, muayene etti tekrar doktor "iyiymiş" dedi. Antibiyotik de verdi grip için. Ve kahraman İrem bende kalsın bu akşam dedi. Koyduk kutuya, götürdü İrem onu eve. Biraz önce konuştum, akşamı iyi geçirmiş. ama bugün İrem de işte. O evde yalnız. Umarım yolundadır herşey...

Trafik kazasından hep korkmuşumdur. Şimdi daha da çok korkuyorum.
O kediciğe birşey olabilirdi. Orada koşan bir çocuk da olabilirdi...
Dün geceden beri sürekli kuruyorum birşeyleri kafamda!
Offf gidip adada mı yaşasak ne yapsak bilmiyorum! Kimi, neyden, nasıl koruyacağım?!.
Hayat zor ya, aslında baksana hayatta kalmak da zor..

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis