Ah be blog, içimin “tuhaf” olduğu
günlerden biri yine bugün. Demir’in ilk deneyimini yaşayacağı günlerden biri.
Oyun grubuna başlıyor, haftada 3 gün, günde 2,5 saatlik oyun grubuna. İçime en
çok sinen gruba. Demir’e “öğrencimiz” diye hitap etmek yerine “Demir” diyen, diğerlerinden
“çocuklar” diye bahseden Iraz ablaya... Benim ona anlatamadıklarımı anlatacağına,
ona birşeyler katacağına pek inandığıma Iraz’a.
Nennişi götürecek onu, yolda olmalılar
şimdi... Demir içeride oyun oynarken yeni arkadaşlarıyla, nennişi bekleyecek
onu kapıda. İstediği zaman gidip görebilsin diye. Güvenebilsin, üzülmesin diye...
Ben işteyim, aklım onlarda. Nasıl
oynayacak, nelere tepki verecek, arkadaşlarına nasıl davranacak, derdini nasıl
anlatacak, merak içindeyim...
Sabah evden çıkarken, öptüm kafasını “Allah
zihin açıklığı versin” dedim. Anlamadı, “gitme” dedi sadece ve ümitsizce. Bugün
yine o günlerden biri işte. Niye buradayım, değiyor mu, hangisi doğru acaba
günlerimden biri daha...
Oyun grubu bile beni bu kadar
heyecanlandırıken, okula başlayınca naparım acaba? Bir hafta kapıda
bekleyeceğim galiba!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder