1 Haziran 2009

Ayrılık

Geldi ayrılık zamanı. Meğer ben evimi ne çok seviyormuşum. Bu gece bu evimizdeki son gecemiz. Ortalık koliler, koli bantları, kağıtlarla dolu. Akşamları çılgınca kolileme yapıyoruz, özel eşyalarımızı kolileri içine tıkışırıyoruz. Gördüğüm herşey bana birşeyler hatırlatıyor. Yıllardır dolapta duran ve hiç elime almadığım eşyalarım elime geçiyor. Hüzünleniyorum.
Çok güzel anılarımız var bu evde. Hep arkadaşlarımızla doldu taştı burası. Yakından geçen uğradı. Salonun penceresinden az mı seyrettim denizi elimde bir fincan çayla. Arka odadan görünen duvarla ilgili öyle çok proje geliştirdim ki... Sevdim ben bu evi yahu. Gri duvarlarımızı, tek tek seçtiğim banyo taşlarını, odaları...
Zaten herşeyin acıklı geldiği bu dönemde alıştığımız düzeni değiştirmek, yeniden başlamak hem çok heyecan veriyor hem de çok çok hüzünlü geliyor.
Rita huzursuz. Yine ev değiştirecek. Üstelik onun için çok eğlenceliydi bu ev; bahçedeki kertenkeleleri bekliyordu her gece, üstteki komşuya çorap taşıyor, apartman boşluğunda Deniz’i bekliyordu. Komşuların, kapıcının, yabancıların ayak sesini ayırt edebiliyordu. Evin her santimini ezbere biliyordu. Şimdi yine öğrenmek zorunda herşeyi. Üstelik onun için bu travma sadece ev değiştirme ile kalmayacak, bebek gelince hayatında ilk defa evin içinde, ondan küçük biri, onun kurallarına uymadan yaşamaya çalışacak. Biz yeni kurallar koyacağız, ona anlamsız gelecek. Yapmayacak, küseceğiz, o bize küsecek...
Yukarıdakileri okuyunca sanki “isteksizmişim gibi” yazdığımı farkettim. Oysa taşınmak, daha büyük eve, daha merkezi bir yere gitmek öncelikle benim fikrimdi. 6 yıldır yaşadığımız ev bizim için yeterli ve amacına kesinlikle uygundu ama büyüyen ailemiz için yeni evin daha doğru olduğuna inanıyorum. Şimdi hayal ettiğime çok yakın bir eve geçiyoruz. Umarım o evimizi de hepbirlikte çok güzel günler geçiririz...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis