17 Haziran 2009

Tatil dediğin yolda başlamalı

Aras Kargonun ilanını görünce eskiden gittiğimiz tatiller geldi aklıma.
Babamın izni öyle kısacık olmazdı, minimum 15 gün sürerdi tatillerimiz. Dolayısıyla tatil eşyalarımız da ona göre olurdu. Arabayı öyle bir doldururduk ki Aras Kargonun modelinde giderdik gideceğimiz yere. En rahat babam otururdu. Annemin ayağının altında yolda yemek için hazırlanmış türlü atıştırmalıklar, kocaman bir termos, kendi kocaman seyahat çantası, yol boyunca dinlenecek kasetler vs. Arkada ebıl ve benim ayağımın altı ise tamamen dolu olurdu, ayaklarımızı uzatamazdık bile. Ben hep solda, ebıl hep sağda oturur, ortamızda da yolda her gördüğümüz meyveciden alınan meyveler veya o yörenin meşhur yenebilecek neyi varsa o... Ayrıca yol boyunca okumak, oyalanmak için türlü oyunlar vs. Bagajı anlatmıyorum bile, babam bagajın her santimini değerlendirirdi. Giderken de dönerken de yol bizim için çok çok keyifli olurdu. Gideceğimiz yere kadar, yer-içer şarkı söyler, eğlenirdik. O yıllarda Ege’nin ve Akdeniz’in görmediğimiz yeri pek kalmamıştı neredeyse. Gördüğümüz her sarı tabelaya girer, gezerdik. Annem, elinde haritalar (garanti olsun diye yedekli harita olurdu yanımızda) babama yol tarif ederdi. O kadar güzeldi ki o günler...
Şimdi en uzun gittiğimiz tatil bir hafta oluyor, koşa koşa uçağa yetişiyoruz, ne bir sarı tabela, ne yeni bir kasaba, ne bir Ege köylüsünün tatlı muhabbeti, ne de o lezzetini başka yerde alamayacağımız meyveler...
Niye yazdım ki ben şimdi bunları? Bir ilan beni nerelere götürdü! Kendimi bu yıl tatil yapmamaya hazırlarken bir anda coştum yine. Pofff!

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis