4 Kasım 2011

El arabasındaki çocuk

O da çocuk... O da annesinin kuzusu.
El arabasında taşıyordu annesi onu; bildiğin el arabası. Hava soğuk, bulduğu kalın ne varsa belli ki girdirmiş annesi üstüste. . Siyah beresi büyük gelmiş başına. El arabasının kenarlarına tutunuyor sımsıkı. Ellerini görüyorum, küçücük. Annesi yanındakiyle konuşa konuşa gidiyor. Sağa sola bakıyor ufaklık. El arabasıyla geçtiler önümden. Yutkundum, ağlamadım. Ofiste oturup kahve içtim. Evde onlarca oyuncakla oynayan oğlumu düşündüm.

Pencereye yansıyan bir gölge gördüm bir saat sonra. El arabası yine. Bu sefer çocuk değil içinde anlayamadığım birsürü eşya var, annesi itiyor. Arkadan geliyor çocuk, yürüyor. Mavi hırka dizlerine kadar iniyor, tek düğmesi ilikli, içinden kalın kahverengi, desenli bir kazak sarkıyor. Yanındaki kadın çekiştiriyor, hızlı yürümüyor çocuk. Yanındaki kadınla gözgöze geliyoruz. Ben telefonla konuşuyorum. Gözümü alamıyorum çocuktan. Yüzünü göremiyorum ama yanaklarını görüyorum, kızarmış soğuktan. Boğazımda yine o düğüm. Yutkunuyorum bu defa gitmiyor, yaşlar süzülüyor. Yine oğlumu düşünüyorum. Sıcacık yemeğini yemiş; her gün sıcacık yatağında uyuyan oğlumu... O da anne, ben de... O da çocuk, annesinin kuzusu hem de...


Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis