27 Kasım 2012

Sonuç aynı...

Tesadüfün bu kadarı. Farklı açılardan bakmışız ama çıkarım aynı...




Tanrı’nın insana gönderdiği en kutsal şey kitaplar değildir…

Akıldır…
Uygar dünyayı yöneten demokrasi kutsal kitaplarda yoktu…
Sınıfların eşitliği, bedenin dokunulmazlığı, kadın hakları, insan hakları, laiklik, evrensel hukuk…
Ne kullandığımız takvimler, ne de organ nakilleri, ne radyo dalgaları, ne antibiyotikler, ne bilgisayarlar…
Hiçbirisi kitaplarla gelmedi…
Akılla geldi…
*
Tanrı’nın insana verdiği en mübarek şey:
Akıl…
Onu sana veren işlesin diye verdi ya…
*
Şu haline bak…
Dünyanın en en bereketli topraklarının üzerinde yarı tok, yarı açsın…
Ve dünyanın en katmer katmer kültürü üzerinde üretimden, teknolojiden, sanattan, bilgi zenginliklerinden yoksun…
Üzerindeki ceketin modelinden…
Ayağındaki pabucun astarından…
Gözündeki gözlüğün çerçevesinden…
Bindiğin arabadan…
Bereket beklediğin traktöründen ununu veren değirmenine kadar…
Bir teki olsun senin değil…
Aklını kullananların eseri…
*
Şeker şurubundan bal, patatesten tereyağı, benzinden votka yaptın da dünya kimyacılarışaşırdılar…
Ama bir ağrı kesici yapamadın…
Canın mı sıkıldı bu işlere, al bir Alman hapı…
Ve daya sırtını Rus doğalgazlı peteğe, geçer…
*
En çok beslenme eksikliğinden çocuğun öldüğü…
En çok işçinin çalışırken yaşamını yitirdiği…
En çok annenin doğumda can verdiği…
En çok kadının bıçaklandığı…
En çok gencin intihar ettiği ülkenin bireyisin…
Neden?..
*
Dört yanın ateş…
Kurşunlar vızır vızır…
Kan gölü içindesin…
Çocuklarını alıyorlar elinden…
Aklın ermiyor…
*
Ne diyeyim…
Aç gözünü artık…
Yol ver Allah’ın verdiği akla…
Takılma şu yobazların peşine, bin senedir geldiğin yeri artık gör…
*
Niye evde öyle söylenip durduğunu biliyor musun?..
Çünkü aklın dahi senden şikâyetçi…
Kör gözlüm…


Bekir Coşkun



Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
 
Copyright 2009 mynameismelis